Altan Öymen: İmamoğlu yeniden İstanbul’a aday olmalı
CHP eski Genel Başkanı Altan Öymen, parti içindeki değişim tartışmaları, 2024 yerel seçimleri ve Ekrem İmamoğlu ile görüşmesi hakkında açıklamalarda bulundu.
T24’ten Cansu Çamlıbel’in sorularını yanıtlayan Öymen, Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul için en güçlü aday olduğunu ve İmamoğlu’nun yeniden İBB’ye aday olması gerektiğini söyledi.
İşte Öymen’in röportajından bir bölüm:
Siz, Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın… CHP’de genel başkanlık yapmış üç emektar isim. Yaklaşık iki hafta önce kamuoyuna yansıyan bir yemekte İBB Lideri Ekrem İmamoğlu ile görüşmeye geldiniz. İmamoğlu’nun bir gazete yazısında genel başkan adayı olarak bu tür açıklamalar yapmasından sadece birkaç gün sonra. Doğal olarak, ne konuştuğunuzu çok merak etti. İmamoğlu’nun siyasi mesleğinden bahsettiniz mi?
O buluşma Büyükçekmece Belediyesi’nin her yıl düzenlediği bir festivalde gerçekleşti. Belediye Başkanı Dr. Hasan bizi davet etti. İmamoğlu Bey’in Beylikdüzü Belediye Başkanı iken oluşturduğu bir fotoğraf galerisi var. Paralı ressamlardan fotoğraflar aldı ve orada bir de kütüphane var. Orada da gezdik. Daha sonra akşam yemeği yedik. Bu olağan bahis yemek sırasında da oynandı. Herkes fikrini beyan etti. Bunu Cumhuriyet’teki köşemde de yazmıştım. Orada dile getirdiğimi kısaca anlattım. Sayın Murat Karayalçın ve Sayın Hikmet Çetin de görüşlerini bildirdiler. Orada güzel bir gece geçirdik.
‘PARTİ İÇİNDE ÇOK KİŞİ ADAY OLMASINI İSTEDİ’
Tarihe referansla hatırlattıklarınız çok değerli ama sorumu ustaca erteliyorsunuz Kemal Bey. Sadece 15 ay parti başkanlığı yapmış bir insansın. Koltuktan ayrılmak gerçekten bu kadar zor mu?
Kemal Bey’e 2014 ve 2018 seçimlerinde kendisi yerine başka adayları teşvik ettiğini hatırlattım. Bu sefer ittifak kurma çabasını “ilk ben olacağım” diyerek başlatmadı. Artık bu siyasi kararlarda “yüzde yüz böyle” diye bir şey yok. Sonuçta bir şeyler yaşıyorsunuz. İlk defa böyle bir seçim öncesi koalisyonu yaşıyoruz. Adaylık aşamasına büyük bir hevesle geldiğini düşünmüyorum. Ama şunu biliyorum; Partideki birçok kişi onun aday olmasını istiyordu. Peki diğer beş partinin genel başkanları var, adaylıklarından bahsetmiyorlar. Böyle bir ortamda alınan karar buydu.
‘İMAMOĞLU İSTANBUL İÇİN ADAYLIĞINI SÖYLEMELİ’
8 ay sonra yine ittifak halinde yerel seçimlere gidebilirler mi?
Tüm siyasi partilerin biraz daha sağlıklı düşünmesi gerekiyor. Çünkü ittifak halinde seçime girmezlerse İstanbul’u da kaybederlerse hiçbiri yakışmaz. Bir kere gerçek İstanbul için en güçlü aday mevcut Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’dur.
Yani size göre Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı hevesini şimdilik bir kenara bırakıp İstanbul için yeniden adaylığını ortaya koyması gerekiyor.
Evet. Çünkü İstanbul’un kazanılması gerekiyor. İstanbul 16 milyon nüfuslu bir ülke. Memleket deyince abartmış olmayız, Avrupa Birliği ülkelerine bakarsanız İstanbul’un nüfusu bir çoğunun nüfusundan fazladır. İmamoğlu orada başarılı bir adam, başarısını devam ettirebilir. Kalktı ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı oldu diyelim. Belediye için yeni bir seçim gerekecek. Yeni seçim nasıl olacak? Seçime kadar belediyenin yönetimi Adalet Kalkınma Partisi’ne geçecek. İmamoğlu ise büyük olasılıkla yeniden seçilecek. Ekrem İmamoğlu hemşehrimdir, çok sevdiğim bir adamdır. Buradaki görevini tamamlaması gerekiyor. Görevini tamamladıktan sonra ileride genel lider adayı olabilir.
Sohbetimizin başında hatırlattığım toplantıya geri dönelim. İlk başta İmamoğlu’na söyledikleriniz konusunda çok belirsizdiniz. Ona tam olarak bunu söyledin mi? İstanbul’u bir kez daha kazanmanın bir görev olduğunu?
Orada dedim, evet. Sohbet sırasında herkes fikrini verdi, diğer eski genel liderler de öyle. Kimse “Aman İstanbul’u bırak, partiye gel” demedi.
‘Bizi dinledi, renk vermedi’
Peki Ekrem İmamoğlu’nun ruh halini nasıl buldunuz?
Kendisi bir şey söylemedi. Aslında bizi dinlemek istediğini söyledi, dinledi, renk vermedi. “Ne istiyorsun?” demedik. Orada gazeteci olarak değil, arkadaş olarak oturuyorduk.
Ayrıca genel başkan adayının da bir hazırlık yapması gerekiyor. 1999’da genel başkan seçildiğimde 1950’den beri parti üyesiydim. Partide birçok farklı görevde bulunmuş bir adamdım, parti tabanı beni tanıyordu. Ben de çok tanıdım. Şimdi bu gazetelerde adı geçen arkadaşlardan birinin -hepsi çok değerli insanlar- genel başkan seçildiğini ve kısa bir süre sonra yerel seçimlere gittiğini düşünün. Keşif teşkilatını tanıması gerekecek. CHP’nin il ve ilçe teşkilatları geniş mekanizmalardır. Ayrıca, herkes bu kişileri görevde cumhurbaşkanı olarak görmedi. Yerel seçimler öncesi hızla genel bir liderlik değişikliği çok rasyonel sonuçlar vermeyebilir.
‘HDP İLE KONUŞMAYA KİMSE YASAKLANMAZ’
HDP’nin 2023 seçimlerinde Millet İttifakı’na verdiği destek, AKP iktidarı tarafından ‘terör bağlantısı’ olarak sunuldu. Bu durumda CHP’nin HDP ile ilişkileri sizce ne yönde ilerlemeli?
HDP’yi bir siyasi parti gibi tanıtıyor. DSÖ? İçişleri Bakanı. Nereden geliyor, hangi akıl böyle şeyler yapıyor? Bir parti için haksız sıfatının kullanılabilmesi için o parti hakkında Anayasa Mahkemesi’nin kararı olması gerekir. Kesin bir hüküm olmadan hiç kimse “suçlu” olarak damgalanamaz. Adalet Bakanı tarafından vurulamaz, o da adalet arıyor ama adalete karışmaya hakkı yok. Çünkü mahkemelere önermek bile anayasal olarak yasak. Şu anda HDP’nin hakkı Adalet Kalkınma Partisi’nin hakkı neyse odur. Ve HDP ile konuşmak kimseye yasaklanamaz.
TAM GÖRÜŞME