Haber

Hatay Deprem Bölgesinde Arama Kurtarma Çalışması Yapan Gönüllüler: “Yaraları Sarmak İçin Buradayız”

HABER: FAHRETTİN ÖZTÜRK – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin ardından bölgeye gelen deneyimli ve istekli arama kurtarma çalışanları Nikita Teodoroviç ve Kübra Keleş, izlenimlerini ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Teodoroviç, “Buradaki insanların yaralarını sarmak için hepimiz ekip olarak buradayız” derken Keleş, “Sorunlar bitmiyor. Hala yardımların ulaşılamadığı noktalar var. Çadır, yiyecek sıkıntısı var. Ürünler zaten tükeniyor, ilaç sıkıntısı var.Evet 10 il farkındayım ama bir tane “Ülke böyle bir doğal afete hazırlıklı olmalı. Kim ne derse desin. Bilinen ve beklenen bir depremdi. Bütün bu insanların ölmesi gerekmiyordu” dedi.

Kahramanmaraş ve Pazarcık’ta 7,7, Elbistan’da 7,6 büyüklüğünde meydana gelen depremlerden 11 il etkilendi. Dün meydana gelen sarsıntılarda 40 bin 642 kişi hayatını kaybetti, on binlerce kişi yaralandı. AFAD, 73 nokta hariç arama kurtarma çalışmalarını sonlandırdı, enkaz kaldırma çalışmalarına hız verildi.

Resmi arama kurtarma ekiplerinin en azından ilk günlerde buraya ulaşamaması nedeniyle yakınlarının kurtarılmasını bekleyen vatandaşlar Türkiye’nin dört bir yanından gelen gönüllülerden yardım istedi.

“HALKIN GENÇLERİ BİZDEN DAHA ÇOK ÇALIŞTI VE EN ÇOK HAYATI KURTARDILAR”

Sivil inisiyatif olarak deneyimlenen gönüllü arama kurtarma ekiplerinden Nikita Teodoroviç, ANKA Haber Ajansı’na şunları söyledi:

“Depremi duyduğumuz gün ekip olarak yola çıktık. Otogarda bilet bulmak çok zordu. Hepimiz isteyerek geliyoruz. Afşin’e daha önce gitmiştik, Afşin ve Elbistan çoktan silinmiş ayrı bir dünya. harita. 3 gün -18’lerde orada, gün içinde biraz daha fazla. -4, -8. Orada çok koştuk. Takdir edilmelidir ki halkın gençleri bizden daha çok çalıştı ve birçok kişiyi kurtardılar. Orada hava şartlarından dolayı can kaybımız daha da fazlaydı.Takım olarak hipotermiye girmek üzereyken buraya geldik.Parmak uçlarımız ve şu anda hala ayaklarımızın altını hissetmiyoruz.

İNSAN SEVDİKLERİNİN PARTİSİ OLSA BİLE ALIP DEĞER ALMAK İSTİYOR: Buradaki insanların yaralarını sarmak için hepimiz bir ekip olarak buradayız. Şu anda bir enkaz yıkımındayız, altında ailesine kavuşmayı bekleyen 9 cenazemiz var. Yan binada 15 kişi var. Ne yazık ki, yardım edecek hiçbir yere gitmiyor. Yardım derken kıyafet, yemek ya da rastgele bir şeyden bahsetmiyoruz. Sevdiklerinden sadece bir parça da olsa insan onu alıp bir mezarının olmasını ister.

ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ: Ölümlerin bakterileri çoğaldığı için salgın da başladı. Şu anda hepimiz tehlikedeyiz, fareler aslında şehri yutmak üzere, ara sıra haberler geliyor. Yardımın neden ulaşmadığına gelince; Maalesef üstlerimiz hepimiz isteyerek buradayız ama burada olmayan arkadaşların üstleri bazı şeyler için isteyerek emir vermiyorlar. Bir şeyler yapmaya çalışıyoruz çünkü herkes kendi şovunu yapmak istiyor, bir anda biz gönüllülerin önüne geçiyorlar. Bizi görenler, bizi tanıyanlar var. Biz ilginç bir grubuz çünkü korkusuzca arama ve kurtarma faaliyetleri yürütüyoruz ve herkese yardım etmeye çalışıyoruz. Elimizden geleni yapma derdindeyiz. Nasıl ki bu tür bir canlı yayın geliyor, biz iki kişi giriyoruz, sorun yok, biz girmek isteyince şov peşinde olanlar önümüzü kesiyor. Biz olağan inzivayız. Medyayla alakamız yok. Onları canlı indirirken hem medyayı hem de AFAD’ı geride bırakmaya çalışıyoruz. Çünkü çıkan kişiye ve ailesine olan saygımdan.

YETKİLİLER GELİR İHTİYACINIZ VAR MI DERSLER YETERLİ OLUR: AFAD mesela ilk 9 gün burada halk ayaklandı, AFAD ile İzmir ve Elazığ’da çok iyi çalıştık, kesinlikle alakamız yok. Kendilerine saygımız sonsuz, özellikle Çorum, İstanbul İzmir, çok iyi çalışıyorlar. Onları anlıyoruz, 11’e aynı anda yetişemiyorsunuz ama yetkililer en azından buraya gelip insanlara ‘Bir ihtiyacınız var mı?’

HEPİMİZ HAYAT KURTARMAK VE YARALARI AÇMAK İÇİN BURADAYIZ: Madenciler ve AFAD birbirine girdi. Bunun sebebi ise madenciler bir canlıyı çıkarırken kesin nokta çıkacak, sedyeye yatırılacak ve ambulansla gidecek. ‘Çık dışarı, sen çıkaramazsın, biz çıkarırız’ diyen aynı ilan, mavi ceketli ve turuncu ceketlilerin hepsi orada. Bunu İzmir’de de yaşadık. En son bebeğimizi itfaiye ve bir başkası çıkarıyordu. Bir anda AFAD onu kucağına aldı ve ‘Evet yaptık, yaptık’ dedi. Bunlar yanlış, burada kimse ünlü olmanın ya da kahraman olmanın peşinde değil, hepimiz burada hayat kurtarmanın peşindeyiz, yaraları sarmaya çalışıyoruz. Ama burada herkes şov yapıyor. Şimdi yaptıklarında ne verdiklerini bilmiyoruz, bu yüzden bize henüz bir şey verilmedi. Allah’ın izniyle, aileler bize teşekkür ediyor, bu bize fazlasıyla yetiyor, biz bunu şükür için yapmıyoruz, bence bu bizim insanlık görevimiz.

BU BİZİM İNSAN MİSYONUMUZ: İlk afet bölgem değil, yangınlara, Bozkurt’a, sellere gittim. İzmir, Elazığ, Van depremi, şimdi Afşin’deyiz, Elbistan’dayız, şimdi de buradayız, Hatay’dayız. Bu tamamen bizim, tamamen gönüllü olarak insanlığa karşı görevimizdir. Bir gün bu bizim de başımıza gelecek, olduğu zaman inşallah bu insanlar veya bu insanların çocukları bize ulaşır.

16 YAŞINDAN İTİBAREN AFAD EĞİTİMLERİ ZORUNLU OLMALIDIR: Şöyle bir şey var askerlik zorunlu, keşke AFAD eğitimleri, AFAD eğitimde gerçekten iyi olsa, kendimi onların bu konuda haklarından mahrum etmeyeceğim. AFAD eğitimi 16 yaşından itibaren zorunlu olmalı. Buradaki istekli arkadaşlarımızın birçoğunun yara bile sarmayı bilmemesi çok üzücü.”

“İNSANLAR BURADA KENDİNİ BİR SİNEMA SAHNESİNDE OLDUĞUNU HİSSEDİYOR”

Diğer arama kurtarma gönüllüsü Kübra Keleş, deprem bölgesine geldikleri günden beri canla başla çalıştıklarını anlatarak, şunları söyledi:

“Birçok yerden hevesli arkadaşlarımızdan oluşan bir ekip. Geldiğimizden beri çok çalışıyoruz. Onları canlı çıkarmak istiyoruz ama sadece canlıları değil, cesetleri de alıyoruz. İnsanlara bir şeyler vermek istiyoruz çünkü artık . Hiçbir şey uzaktan göründüğü gibi değil. İnsanlar hala burada, bir film sahnesinde.” Buradaki insanlar sadece beyin sarsıntısı ile uğraşmıyor, evsiz kalıyorlar, daha birçok sorun var. Şu anda en büyük sorunlarımızdan biri sağlıkla ilgili. Salgın önemli ölçüde artmaya başladı. Enkaz altında hala çok sayıda cenaze var. Bunların kaldırılması gerekiyor. Ama hepsinin kaldırılabileceğine inanmıyorum. Hepsinin kaldırılacağını söylüyorlar ama bence işler o kadar kolay değil.

YARDIMIN HENÜZ ULAŞAMADIĞI BAZI NOKTALAR VAR: Sorunlar bitmiyor. Aslında Hatay’a geç geldik. Hatay’a gelene kadar herkes elinden geldiğince kurtarmaya çalıştı. Yani yağma önemli ölçüde çok fazla. Bu ortada hala ulaşılamayan noktalar var. Hala yardıma ulaşılamayan noktalar var. Çadır sıkıntısı var, yiyecek sıkıntısı var, ilaç sıkıntısı var. Evet bu noktalarda çok iş var, herkeste çok var onda bir sıkıntı yok ama ulaşılamayan noktalar da var.

KİMİN TARAFINDAN BİLİNEN, BEKLENEN BİR SARSMA OLDU: Evet 10 şehir, ben farkındayım, bütün dünya biliyor. 10 şehir birden görülmez ama hazırlıklı olmaları lazım, bir ülke böyle bir doğal afete hazırlıklı olmalı. Burası beyin sarsıntısı ülkesi, hazırlıklı olmalısınız. Aslında beklenmedik bir deprem değildi. Kim ne derse desin. Bilinen, beklenen bir beyin sarsıntısıydı. Çok fazla insanın ölmesi gerekmiyordu. İnsanların cesetlerini bile içeriden çıkaramıyoruz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu